Bu anlaşma [ironik] bir şekilde, ABD'nin Batı Asya’daki en büyük rakibi ile en büyük müttefiki arasında, Washington’un müdahalesi olmadan, ABD’nin en büyük küresel rakibi Çin üzerinden gerçekleşti.
Alwaght sitesi Lübnanlı analist, Yakın Doğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Galip Kandil ile bir röportaj gerçekleştirerek Batı Asya’daki son bölgesel gelişmeleri ele aldı. Bunlar arasında bir zamanlar bölgesel dosyalarda yavaş ilerleyen Suudilerin son diplomatik hareketleri, son derece hızlı işleyen bölgesel gelişmeler, bölgesel krizlere çare bulma ihtiyacı ve Suudi-Mısır ilişkilerindeki son durum yer alıyor.
Beyaz Saray ve ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan yeni Asya-merkezli stratejilere ilişkin son açıklamalar, ABD'nin gelecekteki askeri odaklı çabalarının, Çin’in yeni düşman olarak belirlenmesiyle birlikte Asya Pasifik bölgesi üzerinde yoğunlaşacağını ortaya koymuştur.
Gazze’de yaşananlar Batı Asya’da (Ortadoğu’da) yeni bir bölgesel strateji döneminin başladığını ve bu dönemi İslam Cumhuriyeti’nin şekillendireceğini göstermiştir. Bu yeni dönemin ayırıcı özelliklerinden biri, Amerikan’ın dünyanın bu bölgesindeki saltanatının sona erdiğidir.
"Zamanımızdaki gelişmeler önemli bir olayın habercisidir: Dünyanın değişmekte olduğunun habercisi... Asya’dan Avrupa’ya, oradan Amerika’ya kadar dünyanın her yerinde birtakım değişimler yaşanmaktadır; sanki zaman dile gelmiştir ve bize bir haber vermek istemektedir."