"İran İslam Devrimi, siyasi, ekonomik ve askeri egemenliğin yanı sıra kültürel egemenliği de hedefliyordu. Miraslarının ihtişamıyla uyanan ve Batı yörüngesinden kararlı bir şekilde çıkan İslam uluslarının hayaleti, İran modelinin yayılmasını önlemek için bir ‘çevreleme’ stratejisi başlatan yeni sömürgecileri dehşete düşürdü."
İlk aşamada Hizbullah'a mali, siyasi, ekonomik, diplomatik ve medya üzerinden olmak üzere tüm boyutlarıyla kapsamlı bir savaş ilan edilecek. Bu kapsamlı savaşın sonrasında ise rolünü ve nüfuzunu ortadan kaldırmak ve tasfiye etmek amacıyla Parti’ye savaş ilan edilecek.
ABD, yaklaşan bir “Yeşil Devrim 2.0” provoke etmek için İran gençlerini etkilemeye ve yanlış yönlendirmeye çabalıyor; ki bu “devrim” bu kez ülkenin iç periferisinde asimetrik terörist savaşla güçlendirilecek ve ABD’nin Körfez müttefiklerinden dolaylı “perde arkası” destek alacaktır.
Amerika Birleşik Devletleri’nin ve dolayısıyla Avustralya’nın karşı karşıya olduğu ikilem, jeopolitik stratejinin iki eski önde gelen taraftarı olan Henry Kissinger ve Zbigniew Brzezinski’nin farklı perspektiflerinde somutlanmaktadır.
Bununla birlikte İran, yaptırımlara ve yoluna döşenen diğer engellere rağmen 1979 devriminden bu yana bir dizi sosyal göstergede önemli gelişmeler kaydetti. Beklenen ortalama yaşam süresi 55 yıldan 71 yıla çıktı; çocuk ölüm oranları %70 oranında azaldı; ücretli doğum izni ILO standartlarını bile gerisinde bırakıyor ve çalışma konuları üzerinde herhangi bir cinsiyet yasağı olmaksızın, üniversite öğrencilerinin %60’ı kadın.
"Burada, ABD’de ve Batı Avrupa devletlerinde gelişmiş olan çelişkilerden dersler çıkarmalıyız. Sıkı bir anti-emperyalist ve ırkçılık karşıtı karaktere sahip olmayan her türlü sol hareket, nesnel olarak emperyalist sisteme yardım eden ulusal istisnacılığından kaynaklı olarak başarısızlığa mahkumdur."
Avrasya Yüzyılı bugün kaçınılmaz ve durdurulamaz niteliktedir. Tahakküm değil işbirliği ilkeleri üzerine inşa edilen bu girişim, iflas etmiş Amerika Birleşik Devletleri’ne ve yakında iflas edecek Avrupa Birliği’ne, yağma ve borç köleliğine dayanmayan gerçek refahı inşa etmek için bir model sunabilir.