Siyonist rejimin istihbarat kaynaklarına yakınlığıyla bilinen DEBKAfile sitesi, Hizbullah’ın Akdeniz’deki doğal gaz kaynaklarının korunması için savaşı göze aldığını ve bu amaçla, Kariş doğalgaz platformuna 6 Temmuz’a kadar gizli tutulan 4. bir insansız hava aracını daha gönderdiğini yazdı. İşte o analiz:
Basit bir ifadeyle söylemek gerekirse İran ABD’ye, Irak’ta (5,165), Kuveyt’te (15,000), Bahreyn’de (7,000), Katar’da (10,000), BAE’de (5,000) ve Umman’da (200) konuşlanmış olan 45 bin askerinin, son jenerasyon orta menzilli bir füze olan yerli füze Zülfikar ve yüzeyden yüzeye seyir füzesi Kasım karşısında epey savunmasız olduğunu bildirdi.
22 Haziran tarihindeki Herzilya Konferensı’nda konuşan İsrail askeri istihbarat şefi Tümgeneral Herzi Halevi, Arap medyasında çıkan ve İran Devrim Muhafızları’nın Lübnan’da gelişmiş füzelere odaklanan bağımsız bir silah sanayi kurmak için çalıştığını öne süren haberleri, temel olarak doğruladı.
Bu kaynaklar ayrıca bu son saldırının planlamasını Halkın Mücahitleri’nin yaptığını, Ensar el-İslam’ın da Zerkavi’nin ölüm yıl dönümünde saldırıları gerçekleştirdiğini ekledi. Ancak Ensar el-İslam, İran güvenlik güçlerinin İran ve Irak Kürdistanı üzerindeki sıkı kontrolü ve kendilerinin İran’dan gelecek bir tepkiden korkması nedeniyle, bu operasyonlardaki sorumluluklarının gizlemenin, sessiz kalmanın ve IŞİD’in üstlenmesine izin vermenin daha iyi olacağına karar verdi.
Suudi liderler, Katar’ın El Cezire ağına dayanarak Suudi kraliyet hanedanı arasındaki bölünmeleri vurgulamaya çalıştığına veya en azından Müslüman Kardeşler üzerindeki kontrolü aracılığıyla krallığın güvenliğine meydan okuduğuna inanıyor.
Hizbullah, 2013 yılından beri, oradaki on binlerce savaşçısının varlığıyla ilgili bütün kolları ve kurumlarıyla Suriye’de askeri varlığını sürdürüyor. Lübnan ve Suriye’yi birbirinden ayıran dağlar, tahrip gücü yüksek dördüncü nesil Fatih-110 uzun menzilli füzeleri ve başka benzeri roketleri kamufle etmek için mükemmel bir örtü işlevi görüyor. Bu füzelerin her biri 250 ila 500 kg. arası patlayıcı
El-Hüseyni, “Amerika’yı baş düşmanımız olarak, yeryüzündeki bütün kötülüklerin kaynağı olarak görüyoruz” dedi. “Irak’taki Amerikan çıkarları, görüş alanımızda ve silahlarımızın menzili içinde. Eğer ahmakça davranırlarsa çıkarları silinecektir… ve onların üslerini istediğimiz zaman hedef alabiliriz.”