Kanal 12'ye konuşan Shoval, "İsrail'e yönelik düzinelerce insansız hava aracı ve füze fırlatan İran'ın, ABD Başkanı'nın ‘yapmayın’ şeklindeki açık uyarılarına ve İsrail'e olan ‘sarsılmaz’ desteğini ilan etmesine rağmen ‘cesaretini, ateş kabiliyetini ve etkinliğini gösterdiğini” itiraf etti.
Spekülasyon tuzağına düşmek istemiyoruz ve söyleyebileceğimiz tek şey, özellikle Gazze Şeridi'ndeki büyük zaferin ve Süleymani'nin danışmanı ve Lübnan, Batı Şeria, Gazze Şeridi, Irak ve belki de Yemen'deki direnişi silahlandırma konusunda en önde gelen İranlı yetkililerden biri olan Şehit Seyyid Razi El Musevi suikastının ardından gerçekleşeceği için, bu konuşmanın yeni şeylerle dolu olacağıdır.
“Hacı Kasım Süleymani’nin şehadetinden sonra Hamas'tan arkadaşlar bize bir video gösterdiler. Bunu izledim. Hamaslıların kendi anlatımına göre Hacı Kasım Gazze'ye gidiyor ve onlara ‘Neden duruyorsunuz?’ diye soruyor. Ardından da tünel kazmalarını istiyor. Böylece Gazze sınırlarını aşan yüzlerce tünel kazıyorlar."
Diğer taraftan, Rusya'nın Ukrayna'daki savaş deneyimi Su-35'in bazı zayıflıklarını da göstermiştir. Anlaşmanın bu kadar uzun süre ertelenmesinin nedeni muhtemelen buydu. Zira İran'ın savaş uçaklarına ilk ilgisi Ukrayna savaşından önce, 2021'de dile getirilmişti. Muhtemelen İranlılar bazı iyileştirmeler talep ettiler.
İran Kültürel Miras ve Turizm Bakanı ve emekli Devrim Muhafızları Generali İzzetullah Zargami, 20 Kasım 2023'te IRIB Ofogh TV'de yayınlanan bir programda, İran'ın Hamas'a Fecr-3 roketleri sağladığını söyledi. Zargami, roketleri teslim etmek ve bunların çalıştırılmasıyla ilgili talimatlar vermek için Gazze tünellerine girdiğini belirtti.
Esasında “Allahu Ekber” derken de O’nun neyden daha büyük olduğunu söylemiş oluyoruz? Dağlardan mı, yoksa galaksilerden mi daha büyük? Hayır, bunların hiçbiri kastedilmiyor. O, sizin tasavvurunuza gelen şeylerden daha büyük ve yücedir... Aksi takdirde, O’nun dağdan daha büyük olduğunu söylemek gülünç olurdu doğrusu. Bu ifadelerde hep tenzih vardır.
Tahran, Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarını İsrail ile daha uzun süreli bir çatışmanın başlangıcı olarak görüyor. Esasen Devrim Muhafızları Ordusu’nun bu uzun savaş etrafında inşa ettiği doktrin İsrail'e uzun bir süre boyunca yavaş yavaş kan kaybettirmeyi amaçlıyor. Devrim Muhafızları’nın üst düzey komutanlarının da belirttiği gibi, ‘Filistin operasyonu Direniş Ekseni'nin İsrail'i yok etme hareketinin başlangıcıdır.'