Şam'ın tercihi açıktı ve Suriye aklının dayandığı, Direniş Ekseni’yle ittifakının derinliğini gösteren temel kuralı yansıtıyordu: "Direnmenin bedeli teslimiyetin bedelinden daha azdır."
İngiliz günlük gazetesi The Times, Pazartesi günü, Suriye’de ve Irak’ta savaşan El Kaide bağlantılı Suudi aşırıcıların sayısının, önceden düşünüldüğünden birkaç kat daha fazla olduğunu doğruladı.
Irak ve Suriye El Kaidesi, yahut bilinen adıyla Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), El Cezire’den Robin Yasin-Kassab’a göre “Esad’ın üretimi”. Bu, Suriye hükümet güçlerinin bıkıp usanmadan IŞİD militanlarına karşı savaşmasına rağmen söyleniyor. İlk olarak El Cezire’de yayınlanan makaleye, önde gelen bir “ilerici” haber kaynağı olan Alternet ile, pek çok başka alternatif medya sitesinde de yer verildi.
Prof. James Petras'ın "Terör Prensi"ni ele aldığı analizi...
“Gerçekte El Nusra tarafından gerçekleştirilen operasyonlar kamuoyu önünde ÖSO’nun operasyonları gibi sunuluyordu” diyen ve ılımlı olduğu varsayılan ÖSO savaşçılarına göre “El Nusra savaşçıları, sınırlardan kolaylıkla geçebilmek için ÖSO’da yer alıyorlardı.”
"Uluslararası ve bölgesel alanda yalnızlaştığını hissetmesinden beri Suudi Arabistan kendisini taktiksel bir kayıptan genel bir stratejik kayba sürükleyen histerik ve telaşlı davranışlarına devam etmektedir. Geçen hafta Beyrut’un ortasında yapılan terörist saldırı, bunun getirdiği sonuçlarla birlikte Suudilerin Lübnan’daki amaçlarına ulaşma imkanı hakkında ciddi sorular ortaya koydu."
"Öncelikle İsrail, seküler Baasçılara ve onların Lübnan ve İran’daki Şii müttefiklerine karşı güç oluşturmak için bölgede güçlü bir Vehhabi-El Kaide varlığı istiyor. Suriye ordusuna yönelik saldırıları, teröristlerin Suriye şehirlerini ve kasabalarını yakıp yıkmaya devam etmelerini arzuladıklarını gösteriyor."