"Tel Aviv Üniversitesi İran Araştırmaları Merkezi tarafından yıllar önce yapılan ve sonuçları Haaretz tarafından yayınlanan bir ankete göre İsraillilerin yaklaşık dörtte biri, İran nükleer silah elde ettiğini açıklar açıklamaz Filistin’den kalıcı olarak göç etmeyi düşünüyor."
"Bölgenin ve dünyanın kaderini belirleyecek kapsamlı bir savaş ufukta belirmektedir. Öyle bir savaş ki bundan kaçınmanın hiçbir yolu yoktur. Bundan kaçınmaya ya da güvenlik uğruna olası tarihini ertelemeye yönelik her türlü girişim, sadece düşmanın kendi planlarına hizmet edecek şekilde gidişatı kontrol etmesini sağlayacaktır. "
İsrail rejiminin aslında neyin yaklaşmakta olduğunu bildiği fikri, Siyonistlere her şeye kadirlik ve mükemmellik sıfatı atfetmekten başka bir şey değil ki böyle olmadıkları da zaten açığa çıktı.
Siyonist rejime karşı kazanılacak bir zafer sadece Filistin'in özgürleşmesi ve işgal altındaki Arap topraklarının geri alınması olmayacak, aynı zamanda ABD ve genel olarak Batı'nın egemen olduğu tüm küresel sistemin değişmesi anlamına gelecek.
Grandin; Vietnam Savaşı'nın uzamasına yardım ettiği, Kamboçya, Doğu Timor ve Bangladeş'teki soykırımlara destek verdiği, Afrika'nın güneyindeki iç çatışmaları tırmandırdığı ve Latin Amerika'daki darbeleri ve ölüm mangalarını desteklediği için Kissenger’ın ellerinde en az 3 milyon insanın kanı olduğunu da ekliyor.
Direniş gruplarının hafta sonu Lübnan, Gazze ve Suriye'den başlattıkları ve saatlerce süren roket atışları, İsraillilere cehennem kapılarını açtı ve İsrail liderlerine yıllardır en çok korktukları şeyin gerçekleştiğini ve artık direnişin kuşatması altında olduklarını gösterdi.
IŞİD'in yenilgisine yol açan askeri operasyonun hikâyesi, Süleymani ile Hizbullah Genel Sekreteri Hassan Nasrallah'ın Beyrut'ta yaptığı görüşmeyle başladı. Nasrallah, Hizbullah'ın Suriye ve Lübnan'da konuşlanmış bir grup saha subayını Şam'daki bir toplantıya çağırma kararı aldı.