Ayrıca Hizbullah'ın İran yardımıyla deniz, kara ve hava yoluyla gelen ve konvoylar aracılığıyla Suriye Golanı’na ulaşan İran silahlarıyla, Suriye topraklarından İsrail'in ana cephesine ve sınırlardaki askerlerine gelecekte yapacağı bir saldırıya hazırlandığı belirtiliyor.
İsrail’in küçük bir yeni saldırıda bulunması halinde neredeyse bütün Hizbullah güçleri güneyde bağlanır, IŞİD kuzeyden saldırır, Beyrut, Trablusşam ve öteki şehirlerdeki uyuyan hücreler faal hale gelir ve Lübnan birkaç gün içinde çöker. Plan bu mu? Sonuç olarak İsrail ve Suudi Arabistan, söz konusu olan ‘Şii düşmanları’ olduğu zaman iki müttefiktirler.
Keyhan gazetesinin başyazarı Dr. Sadullah Zarei'den bölgesel gelişmeler üzerine bir durum değerlendirmesi...
Suriye’yi ilk defa Nisan 2014’te ziyaret ettim, Şam’a ilave olarak Humus ve Lazkiye’ye de gittim. Suriye’ye yaptığım birbirini izleyen üç yolculuğumun üçünde de, orta düzeyde halk Arapçası konuşarak, pazarlarda, taksilerde, sokaklarda ve ziyaret ettiğim bölgelerde, oradaki Suriyelilerle birebir ilişki kurabildim.
Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul, 2014’de CNN’e verdiği röportajda kendi partisiyle zıt düşerek, “Biz [Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti], Suriye’de IŞİD ile müttefikiz,” dedi.
Bu hafta İsrail’in El Kaide müttefiki isyancılara yardım ettiğini şu ana kadarki en yüksek seviyede teyit eden kişi, İsrail Savunma Bakanı Moşe Yalon’dan başkası değildi. İsrail medya kaynağı i24, Yalon’un “İsrail, sınırındaki Suriyeli isyancılara verdiği desteği, onların Suriye’deki Dürzi azınlığa zarar vermeme sözü vermesi şartına bağlıyor" dediğini aktardı.
Bay Cuburi, IŞİD ilerlemesinin ardından Şii din adamlarının yaptığı silahlanma çağrısının, kendilerini “ailelerini, dinlerini ve topraklarını korumaya yönelttiğini” söyledi ve “Ben bir Sünni’yim, fakat etrafıma bakıyorum ve bu türden açıklamalar yapan Sünni din adamları veya liderler göremiyorum” şeklinde konuştu.