Sandalyeye oturduğunda 20 yıldır basına röportaj vermediğini söyledi. Kabaca bir hesaplamayla kendisine Kudüs Ordusu komutanlığının tevdi edilmesinden bu yana… Fakat söyleşinin konusu bu kez Hacı Kasım’ın bize olumlu yanıt vermesine neden oluyor: 33 Gün Savaşı. Konu Hacı Rıdvan’a gelince yavaş yavaş sesinin rengi değişiyor...
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, iki savaşa girdi ve ikisini de kazandı. Birincisinde Hizbullah liderliğindeki Direniş 2000 yılında güneyi kurtardı ve burnunu yere sürttükten sonra İsrail işgaline son verdi. İkincisinde ise, 2006 yılında Lübnan’a karşı savaşa giren düşman İsrail, yenilmez olduğunu öne sürdüğü ordusuna olan güvenin çöküşüyle birlikte ağır bir bedel ödedi. Eğer bölgede İsrail’in kışkırtmaları ile kızgın bir savaş alev alırsa, üçüncü zaferin de uzak olacağını zannetmiyoruz.
"1982’de Hizbullah oluşum halindeydi. Emel hareketinde Şiilerden ve diğer taifelerden müminler, gece namazı kılanlar da, içki içenler de vardı. O dönemde daha dindar ve omurgalı olanlar, İran İslam Devrimi’ni model alan bir örgüt kurma kararı aldılar."
İsrailli usta gazeteci Ben-Yishai aynı kaynaklardan aktarmaya devam ettiği makalesinde, İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızlarına bağlı güçlerin Suriye’de, Lübnan Hizbullahı’nın kurduğunu cepheye ilaveten, İsrail’e karşı yeni bir cephe oluşturma çalışmalarına yoğunlaştıklarını aktardı.
Yemen’i ve dünyadaki gelişmeleri takip eden kimseler için Ensarullah hareketini yakından tanımak büyük bir önem arz ediyor. Lübnan’ın el-Menar televizyonu, Ensarullah hareketini inceleyen bir dosyaya yer verdi, biz bu dosyanın çevirisini değerli okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz:
Ruslar, İslam Devrimi Muhafızlarına (IRGC), İsrail tarafından saldırıya uğramalarından bir saatten daha kısa bir süre öncesinde komuta ve kontrol üslerini tahliye etmeleri yönünde ipucu verdi. Rus askeri komutası, IRGC’ye yeni komuta ve kontrol merkezlerini sordu ve kendisine “Bugünden sonra üslerinin Suriye coğrafyasının her yanına yayılacağı ve her bir barakada Suriye ordusuyla yan yana olacakları” cevabı verildi.
Sahadaki kaynakların iddiasına göre: “Suriye, İsrail ordusuna ait farklı hedeflere 5 yüksek isabet kapasiteli füze ateşleyerek karşılık verdi, bunlardan sadece biri İsrail’in Demir Kubbe’si tarafından karşılanabildi. Bu, -türünün ilk örneği olarak- İsrail’in neden rastgele ve çeşitli hedeflere yoğun saldılar düzenlediğini açıklayabilir.