Haritalar değişmeyecek çünkü onları değiştirmek yeni çatışmalara ve istikrarsızlıklara yol açabilir. Bununla birlikte, sınırların minimum kısıtlamaları olacaktır. Başka bir deyişle, siyah sınır çizgisi, neredeyse var olmayan AB sınırlarına benzer şekilde açık gri bir çizgiye dönüştürülecektir.
ABD, yaklaşan bir “Yeşil Devrim 2.0” provoke etmek için İran gençlerini etkilemeye ve yanlış yönlendirmeye çabalıyor; ki bu “devrim” bu kez ülkenin iç periferisinde asimetrik terörist savaşla güçlendirilecek ve ABD’nin Körfez müttefiklerinden dolaylı “perde arkası” destek alacaktır.
Beyaz Saray, bir asırdan uzun zamandır peşinden koştuğu dünya hakimiyeti arayışında, iki temel araca dayandı: ABD doları ve askeri güç. Bazı ülkeler, Washington’un topyekün küresel hegemonya kurmasını engellemek için yakın zamanda, alternatif askeri ittifaklar kurmak ve ABD dolarına olan bağımlılıklarını kırmak yoluyla, bu iki unsur karşısındaki pozisyonlarını revize etmeye başladılar.
Şimdi İran bu düzeni bozuyor ve ABD doları sistemine ve doların dünyadaki hakim döviz kuru rolüne yeni bir darbe indiriyor. İran’ın şimdi petrolünü yalnızca euro ile satma kararı almasıyla birlikte, Dolar Sistemi tiranlığına dönüşmüş olan şeyin sonu yaklaşıyor. Gerçekten de büyüleyici bir dünya.
29 Kasım 2015 günü Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) yayın organı Foreign Affairs dergisi, “Suriye ve Irak’ta böl ve yönet: Batı neden bir bölünme planlamalıdır?” başlıklı bir makale yayınladı. Makale, Haverford Koleji Siyaset Bilimi bölümünde doçent ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi’nde araştırmacı olan Barak Mendelsohn tarafından kaleme alınmıştı.
Neden Suriye krizi ve Suriye’yi harap eden yabancı savaşçılara giden Suudi desteği bu sızdırmaların dışında kaldı? Eğer WikiLeaks’in ortaya çıkardığı belgelerde Suudilerin Suriye savaşına müdahalesinden geniş bir şekilde bahsediliyor olsaydı, bu, ABD, Britanya, Fransa ve Türkiye gibi başka ülkelerin suçunu ortaya koyabilirdi.
Yemen'deki son karmaşık durum hakkında açıklayıcı-bilgilendirici bir analiz...