Yani, her ne kadar Suriye’deki savaş yavaşlıyor olsa da, bu savaş her zaman daha büyük bölgesel savaşın (İslam topraklarının kalbinde bir Siyonist savaş) sadece bir cephesiydi. Bu savaş devam ediyor. Siyonist mevcudiyet tam manasıyla def edilene kadar ve ırkçı ideolojisi tarihin tozlu raflarındaki yerini alana kadar da bitmeyecek.
İran’ın dünya güçleriyle gerçekleşen son görüşmelerde elde ettiği başarının sırrı, son on yılda elde ettiği nükleer kazanımlardı. Eğer İran 19 bin santrifüj inşa edip yüzde 20 saflıkta uranyum zenginleştirmeyi başaramasaydı, Batılı taraflar İran’ın yüzde beşlik uranyum zenginleştirme hakkını asla kabul etmezlerdi.
"Bankerler ilk gerçek küresel imparatorluğu yaratmaya çalışıyorlar. John Perkins’in söylediği gibi, onların en büyük silahı aşırı faizdir; askeri güç ikinci sıradadır."
Nusra Cephesi hakkında bilinmeyenler... Nusra gerçekten de El Kaide'nin doğrudan Şam şubesi mi? El Kaide her biri başka merkezlere bağlı çok başlı bir yapı mı? İlginç bir analiz daha...
"ABD’nin resmi 11 Eylül soruşturmasını yürüten kişilere baktığınızda, soruşturmanın başındaki Chertoff ve Philip Zelikow’un her ikisinin de aynı zamanda İsrail vatandaşı olduğunu görürsünüz."
"Yaptırımlar altında geçen 33 yıl içinde İranlılar, uzaya uydular göndermeyi başardı, insanlığın iyiliğine hizmet edecek genetik bilimlerini geliştirdi ve yüz milyonlarca insana elektrik, temiz içme suyu ve gıda sağlayan sivil projeler sayesine dünya çapında büyük bir popülerliğe sahip."
"Yemen’den Bahreyn’e ve Mısır, Libya ve Tunus’a ve henüz koru küllerin altında olup bir gün alev alacak diğer ülkelerdeki devrimlere baktığınızda hepsinin nedenlerinin İslam’ın gölgesindeki milli izzet, toplumsal adalet ve özgürlük olduğunu görürsünüz. İslami uyanış dediğimizde, dayanağı olan bir söz söylüyoruz."