Guta’ya Kimyasal Silahlarla Kim Saldırdı? – Muhalefet Güçleri

Guta’ya Kimyasal Silahlarla Kim Saldırdı? – Muhalefet Güçleri
Bağımsız bir grup araştırmacı ve aktivist, Guta saldırısı hakkında topladıkları verileri kendi bloglarında yayınladılar. İşte sonuç...

 

Human Rights Investigations

 

21 Ağustos'ta Suriye'de gerçekleşen kimyasal saldırının ertesinde her iki taraf da doğal olarak diğerini suçladı; Batılı istihbarat kuruluşları muhalefeti destekleyen kanıtlar sunarken, Rus istihbaratı rejimi destekliyordu. Her iki taraf da karmaşayı biraz daha arttıracak şekilde, cımbızla seçilen kanıtlardan oluşan yanlı raporlar sundu. Profesör Sellstrom ve ekibi tarafından, çok aceleye getirilmiş ve eksikli bir BM Raporu yayınlandı ve bu rapor ABD'nin seyir füzeleriyle saldırı düzenlemesini savunanlar tarafından Suriye rejimine örtülü bir itham olarak yorumlandı.

 

Propaganda keşmekeşinden çıkmak için, saldırının arkasında kimin olduğunu araştırmak üzere online bir işbirliği platformu olarak ‘Guta'ya kim saldırdı' (WaG) adında yeni bir blog açıldı. O tarihten itibaren onlarca kişi bloga katkı yaparak, binlerce kanıt parçasını titizlikle analiz etti ve belgeledi.

 

Human Rights Investigations olarak, Libya çatışmasının başlangıcından beri insan hakları ihlallerini analiz etmek, savaş suçlarını ifşa etmek ve çatışma durumlarını anlamak için YouTube ve sosyal medyanın gücünü kullandık. (Burada, burada ve burada örnekleri var). Ancak WaG sitesi, araştırma gücü, kapsamlılık ve entelektüel canlılık bakımından online işbirliği çabasının, medya veya istihbarat kuruluşlarının sunabildiği herşeyden daha üstün olabileceğini gösteren, ileriye doğru atılmış bir adıma işaret ediyor.

 

Bağımsızlık, şeffaflık ve güvenilirlik bakımından WaG, şu anda gizli bir tarzda ve yoğun siyasi baskılar altında çalışan Birleşmiş Milletler/OPCW/WHO ekibinin, o seviyeye gelmek için çok çabalaması gereken türden bir çaba ortaya koyuyor.

 

WaG'nin tanıtıcı yazısına göre, meselenin ihtilaflı doğası nedeniyle, sonuçlara ulaşmada yalnızca birden fazla kaynak tarafından teyit edilen güvenilir kanıtlar kullanıldı. Bir çoklarına şok edici olarak gelecek ‘nihai sonuç', yalnızca bir senaryonun şu ana kadar var olan kanıtlarla örtüştüğü oldu: Guta'daki saldırı, muhalefet güçleri tarafından düzenlenmiş bir saldırıydı.

 

Kanıtların ve sonucun adım adım izahı, Guta'ya kim saldırdı web sitesinde bulunuyor. Sitenin vardığı sonuçlara katılmayan ve bu sonuçları sorgulayanlar için, meselenin her boyutu farklı bölümlerde açıkça ortaya konuldu ve yorum sistemi, sunulacak ilave kanıtlara ve alternatif teorilere izin veriyor.

 

Sonucun önemli dayanaklarından biri, (şu anda Suriye'de isyancıların kontrolündeki bölgelerin çoğunu etkin bir şekilde yöneten) El Kaide de dahil olmak üzere cihadçı grupların, bir Sarin üretim merkezi kurmayı başarmış olabileceği.

 

Sonuç açıklandıktan sonra bu yazar, blogun kurucusu ‘Sasa Wawa' ile bir röportaj yaptı. İşte o kısa röportaj:

 

S: Biraz geçmişinizden bahsedebilir misiniz (medya kesin, sizi itibarsızlaştırma yolu bulmak için bunu isteyecektir)? 

 

Y: Bilim ve teknoloji alanında bir geçmişe sahibim. İşimi bu meseleden etkilenen ülkelerde yaptığım için ismimi açıklamamaya karar verdim ve bunun iş ilişkilerimi bozmasını istemiyorum.

 

S: Sizi siteyi kurmaya / araştırmayı başlatmaya motive eden neydi?

 

Y: Mesele kamuoyuna sunulan (hem Batı ülkeleri hem de Rusya tarafından) kanıtların zayıflığına şaşırmamla başladı. Gelen raporların siyasi çıkarlar için kullanılmak üzere imal edildiği açıktı: cımbızla seçilmiş kanıtlar, abartılan ikincil kanıtlar, çelişen kanıtlardan hiç bahsedilmemesi, vs. Bu tür bilgilerle kolaylıkla savaşla tehdit edilmemizden kaygı duydum ve bazı şüpheler ortaya çıkarabilmeyi umdum. Zamanla çok fazla kanıt birikti ve ortaya şüphe atmaktan fazlasını yapabileceğimiz anlaşıldı: kesin bir sonuca ulaşabilirdik.

 

S: Kişisel bir bakış açısından, araştırmanın vurguları neydi? Çığır açan bir şey var mıydı?

 

Y: En önemli şeyi ilk günde anladık, orada var olan bilgilerin bolluğunu anlamaya başladım: bu savaştaki her hareket 3 açıdan kaydediliyor ve hemen internete yükleniyor.

 

Bu, yüksek bütçelere sahip istihbarat kuruluşlarının gücünün ve “sahadaki gizli kaynakların” Soğuk Savaş günlerinden kalma bir mit olduğunu anlamamı sağladı. Bilgi kıtlığı yok. Esas sorun bunları anlamlandırmak, ve işte bu noktada açık bir tartışmanın istihbarat kuruluşları karşısında bir avantajı bulunuyor: kendi içinde çeşitlilik barındıran ve sınırlaması olmayan bir grup, toplu düşünce karşısında daha az şüphelidir ve patronlarının siyasi çıkarlarından etkilenmez.

 

BM'nin Zamalka'daki roket güzergahının hesaplanmasında devasa bir hata bulduğumda büyük bir hayal kırıklığı yaşadım (etki alanı 1 burada), ki bunun daha sonra, hatalardan yalnızca bir tanesi olduğu ortaya çıktı (daha fazlası burada). Eğer BM'ye güvenilir bilgi sunma konusunda güvenemeyeceksek, halimiz kötü.

 

S: Sitenizin açıklığından ve insanları dahil etmedeki başarınızdan çok etkilendim. Blog/internet merkezli araştırmalardan çıkan en büyük derslerin ne olduğunu düşünüyorsunuz: ne iyi gitti ve ne iyi gitmedi?

 

Y: Bu kadar çok bilgiyi bir tek kişinin ele alması mümkün değildir, bu yüzden katkı koyan kişilerin kendilerine değer verildiğini anlamasını sağlamak ve her öneriye cevap vermek için elimden gelen herşeyi yaptım. Aynı zamanda profesyonel kalmaya çalıştım ve insanlar varolan bir sonuçla çelişen bir kanıt getirdiğinde sonucu değiştirdim. Sanırım bu, insanların yaptıkları katkıların bir fark yarattığını hissettiği yapıcı bir ortamın oluşturulmasına yardımcı oldu. Eğer yorumlara giderseniz, çok profesyonel bir atmosfer olduğunu ve kişisel saldırıların olmadığını görürsünüz – bu denli ihtilaflı bir konudaki bir blogda bunu nadir olarak görürsünüz. Bir kez bile bir yorumu silmek zorunda kalmadım.

 

S: Ne kadar insan katkıda bulundu ve tıklanma sayıları başlangıçtan itibaren ne kadar arttı?

 

Y: Saymadım, fakat tahminimce 50 kadar kişi katkı sundu, bunların içinden 10 kadarı çok aktifti. Tıklanma sayıları ilk günlerde hızla arttı ve daha sonra günde 1000 civarında bir sayıda sabit kaldı. Şimdi sonuç ortaya konulduktan sonra neler olacak görelim.

 

S: Sonraki adımlar ne olacak? Benzer alanlarda ileriye dönük planlarınız var mı?

 

Y: Bu noktada odaklandığımız şey bunu yaymak – her türlü yardımı değerli göreceğiz. Gelecek planları bakımından, sürdürmem gereken bir işim var, bu yüzden ileriye yönelik olarak çok fazla zaman yatırımı yapamam.

 

‘Guta'ya kim saldırdı' web sitesine buradan erişilebilir.

 

Çev: Selim Sezer

 

medyasafak.com