İsrail, Lübnan’da Hizbullah karşısında yeni bir savaşa mı hazırlanıyor?

İsrail, Lübnan’da Hizbullah karşısında yeni bir savaşa mı hazırlanıyor?
İki hasım tarafın dikkatli gözleri altında heyecanlı hazırlıkların yapıldığı Lübnan sınırındaki İsrail-Hizbullah gerginliği sessizce tırmanış gösteriyor. Çok alışkın olunmayan ve çıplak gözlerce görülmesi zor bir teyakkuz durumu mevcut...

 

 

 

Ejmagnier.com

 

 

İki hasım tarafın dikkatli gözleri altında heyecanlı hazırlıkların yapıldığı Lübnan sınırındaki İsrail-Hizbullah gerginliği sessizce tırmanış gösteriyor. Çok alışkın olunmayan ve çıplak gözlerce görülmesi zor bir teyakkuz durumu mevcut: İsrail sınırdaki devriyelerini, Lübnan sınırındaki statik askeri pozisyonlarındaki subay ve askerlerinin sayısını artırıyor ve İsrail jetleri ve insansız keşif uçakları Lübnan hava sahasını artık daha sıklıkla ihlal ediyorlar. Hizbullah da kendi payına cephe hattındaki muhtemel boşlukları doldurmak için yer altında ve üstünde yeni mevziler oluşturuyor, alarm seviyesini artırıyor ve iyi eğitimli ve tecrübeli özel operasyon güçlerini (Rıdvan Kuvvetleri) İsrail ile yüz yüze önleyici pozisyon almaları için Suriye'den geri çağırıyor. Fakat bugün, İsrail'in 2006'daki yenilgisinden sonra Hizbullah ile İsrail arasında üçüncü bir savaş mümkün mü? Bu gerginlik niçin şu sıralarda artıyor?

 

Savaşın Ağustos 2006'da bitişinden 12 yıl sonra, savaş tamtamları Güney Lübnan'da yavaş yavaş çalmaya başladı. Hizbullah o tarihten bu yana askeri kapasitesini geliştirdi ve uzun menzilli, katı yakıtlı (ve böylece hızlıca fırlatılabilen) ve yüksek tahrip gücüne sahip savaş başlıklı hassas stratejik füzeler yığınağı yaptı. Dahası Hizbullah herhangi bir İsrail limanını kapatabilecek ve Akdeniz'deki herhangi bir gemiyi ya da petrol platformunu vurabilecek gemisavar füzeler elde etti. Hizbullah'ın cephaneliğinde uçaksavar füzeler olduğu ve militanlarının bunları hava saldırılarında kullanma eğitimi aldığına dönük güçlü göstergeler de var.

 

İyi haber alan kaynaklar şunları dedi:

 

“Donald Trump'ın iktidarda olması bir fırsat. İsrail gelecekte benzer birine sahip olmayı asla hayal edemez. Trump, İsrail'e bir savaşta ihtiyaç duyacağı her şeyi vermeye hazır. Amerikan birliklerini İsrail için ölmeye gönderiyor (Amerikalı General Rihard Clark'ın dediği gibi) ve İran'ın Lübnan'daki pençesi olarak değerlendirdiği şeye son vermek için hiçbir şeyi esirgemeyecek.” 

 

Suriye'deki “rejim değiştirme” hedefi 7 yıllık savaşın sonunda başarısızlığa uğradı. Fakat bugün hala iki ülke Bilad el-Şam'ın kuzeyini işgali sürdürüyor: kuzey doğuda ABD ve kuzey batıda Türkiye. Helsinki'de Başkan Vladimir Putin ile yaptığı görüşmenin ardından Donald Trump Suriye'yi, İsrail sınırlarını ve işgal edilmiş Golan Tepelerinin korunmasını garanti eden Rusya'ya verdi. Güney Suriye (IŞİD kontrolündeki Kuneytra hariç) zayıf bir direnişle Suriye ordusuna teslim oldu. ABD Ürdün'deki Askeri Operasyon Üssünün (MOC) -cihadistleri ve isyancıları eğitip onları desteklemekten sorumlu- kapatılması emrini verdi ve bu durum Suriye hükümetine kendi topraklarında kontrolü tekrar sağlama imkânı verdi.

 

Öte yandan Haseke ve Deyr-ez Zur'daki Kürtler -kuzey doğu Suriye'deki Amerikan işgal güçlerinin korunmasından sorumlular- ABD'nin onayıyla Şam hükümetiyle bir uzlaşma diyaloğu başlattılar. Başkan Esad'ın Kürtlere meclis ve hükümette bir yer ve kuzey bölgelerinde merkezi yönetimden bağımsızlığın bazı formlarını teklif etmesi çok uzak bir ihtimal değil.

 

ABD'nin Suriye'de çok uzun süre kalmak istemediğine ve er geç çıkmak için bir yol aradığına işaret eden göstergeler mevcut. İsrail'in güvenliği önemli bir konu ve ABD, Irak başbakanı Haydar İbadi'nin tekrar seçilmesi halinde Irak'taki kuvvetlerinin Suriye'den daha güvende olacağına inanıyor. Bununla birlikte güçlü bir Hizbullah'ın mevcudiyeti İsrail'in güvenliğini tehlikeye sokuyor. İsrail güvenliği, hem ABD hem de İsrail tarafından İran'ın sınırlarındaki silahlı ajanları olarak görülen güçlü bir Hizbullah var oldukça tam anlamıyla garanti edilemez.

 

Kaynaklar “ABD Suriye'yi Rusya'ya verdiği için, aynı adımın Lübnan'da da tekrar edilmesinin mümkün olduğuna, fakat bunun sadece Hizbullah ile İsrail arasında yıkıcı bir savaştan sonra mümkün olabileceğine” inanıyorlar. Rusya Suriye'de olduğu gibi Lübnan'da da İsrail'in güvenliğinin garantörü olabilir buna göre.

 

Kaynaklara göre “Rusya Suriye'deki savaşın bitmesini istiyor ve Türkiye'nin rızası ister olsun ister olmasın Ruslar İdlib'in kurtarılmasına da hazırlar. İdlib'in Şam'daki merkezi hükümetin kontrolüne dönüşüyle Türkiye, cihadist olmayan militanlarla Suriye ordusu arasındaki uzlaşmayı kabul edecek. Dahası, Rusya işgal edilmiş Golan Tepelerini koruduğu gibi Kürtlerle Türkiye arasındaki sınırı da koruyabilir. Bu nedenle Ortadoğu'nun bu sıcak bölgesini çatışmadan korumak için Lübnan'da da Golan Tepelerinde izlenen yolun takip edilmesi ve sınırlarında Rus askeri polisinin görülmesi beklenebilir.”

 

“Bugün 2006'daki gibi Sinyora (Suud yanlısı eski Lübnan başbakanı) iktidarda değil, bu nedenle Suudi Arabistan, İsrail'in, Hizbullah'ı kucaklaması (onlara göre) karşısında güçlü bir ders verme amacıyla Lübnan'ı yok etmesini durduramaz. İsrail böyle bir savaşı başlatması için desteklenecek ve finanse edilecektir. Bununla birlikte Rusya'nın bunun planlamasında yer almayacağından ve Hizbullah karşısında İsrail ve ABD ile uyum içerisinde olmadığından şüphe yoktur. İsrail bir saldırı başlatıp Hizbullah'ın misillemesini tetikleyerek Ortadoğu ülkelerinin desteklediği daha geniş yıkıcı bir savaş başlatmak için bahane bulmakta zorlanmayacaktır. Fakat bölgedeki savaşların son bulmasını arzulayan Rusya, Litani Nehri'nin güneyinde yer almak amacıyla -İsrail'in uzun süredir arzu ettiği şey- savaşı durdurmak için müdahale edecektir.

 

İranlı General Kasım Süleymani “Bugün son meclis seçimlerinin sonrasında Lübnan Parlamentosunun 74 üyesi Direniş Ekseni taraftarıdır” demişti. Bu yorumun tüm Lübnan'ın Hizbullah'ın kontrolünde olduğunu düşünen İsrail ve Suudi Arabistan tarafından kolay bir şekilde yutulması beklenmiyor.

 

Şu soru kalıyor geriye: İsrail'in cephe gerisinin hazırlıksızlığı göz önüne alındığında ve Hizbullah'ın hazır oluşu ve İsrail'deki her hedefi vurma kapasitesi düşünüldüğünde, Başbakan Benyamin Netanyahu, Hizbullah'ı teslim alıp yenilgiye uğratma ve sınırlarından geri çekilmesini sağlama garantisini hemen bugün almadan ve 12 yıl önce gerçekleşen şeyin tekrarlanması riskine girerek bu macerayı kabul edecek mi?

 

 

Çeviri: Medya Şafak