Afrika: Fransız etkisinin gerilemesi ve bağımsızlık arayışları
- Medyasafak.net
- ANALİZ
- 12.06.2022
25 Mayıs'ta dünya, Afrika Kurtuluş Günü'nü kutladı. BM tarafından Afrika Birliği Örgütü'nün (şimdiki adıyla Afrika Birliği) kuruluşunun onuruna belirlenen bu unutulmaz tarih, Kara Kıta'daki düzenli protestolarla aynı zamana denk geldi. Afrikalılar hala egemenlikleri için savaşıyorlar. Son günlerde tespit edilen en önemli mücadele alanları nelerdir? Katehon araştırdı.
Alexander Bovdunov
Katehon
25 Mayıs'ta dünya, Afrika Kurtuluş Günü'nü kutladı. BM tarafından Afrika Birliği Örgütü'nün (şimdiki adıyla Afrika Birliği) kuruluşunun onuruna belirlenen bu unutulmaz tarih, Kara Kıta'daki düzenli protestolarla aynı zamana denk geldi. Afrikalılar hala egemenlikleri için savaşıyorlar. Son günlerde tespit edilen en önemli mücadele alanları nelerdir? Katehon araştırdı.
Fransa karşıtı protestolar
Güney Afrika Ekonomik Özgürlük Savaşçılarından (EFF) yüzlerce gösterici 25 Mayıs Çarşamba günü Pretoria'daki Fransız büyükelçiliğine yürüdü. Kıta, Afrika Birliği Örgütü'nün 59. kuruluş yıldönümünü kutlarken, göstericiler Fransa'nın Afrika'dan ayrılmasını talep ettiler.
EFF'nin lideri Julius Malema, "Afrika kıtasındaki Fransız sömürgeciliği, sömürgeciliğin en acımasız, en zalim ve şeytani biçimi olmaya devam ediyor" dedi, "Biz, özgürlük savaşçıları kuşağı olarak, savaştan on yıllar sonra yaşanan durumu reddediyor ve kınıyoruz. Şöyle ki, eski sömürge topraklarının sözde bağımsızlık ilanına rağmen, sömürgeciler, Afrika ülkeleriyle yeni sömürge ilişkilerini sürdürmeye devam ediyor!”
Fransa, Afrika ülkelerinde, hatta hiçbir zaman Fransız sömürgesi olmayanlarda bile (örneğin Güney Afrika) Afrika'nın kalkınmasının önündeki en büyük engel olarak algılanıyor. Bir gün önce, kıtanın diğer eyaletlerinde de Fransız karşıtı gösteriler düzenlendi.
Mali'de, Fransa'nın ülke işlerine müdahale girişimlerine karşı binlerce kişinin katıldığı görkemli protestolar 13 Mayıs'ta gerçekleşti. Ülkenin bağımsızlığını savunan Albay Assimi Goita liderliğindeki Mali askeri hükümetine binlerce kişi destek verdi. Protestocuların birçoğunun ellerinde de Rus bayrakları vardı: Rus uzmanlar Mali'ye terörizmi sona erdirmede yardım ediyor; binlerce Fransız askerinin başaramadığı veya yapmak istemediği bir görev bu.
Mali ile eş zamanlı olarak Çad Cumhuriyeti'nde de Paris'e karşı protestolar düzenlendi. Mali, Fransız yeni-sömürgeciliğine karşı direniş merkezlerinden biriyse, Çad da Fransız etkisinin temel dayanağıdır. Bu nedenle, ülke yetkilileri 14 Mayıs mitinglerinin organizatörlerini gözaltına almaya karar verdi. Bununla birlikte, Çad'daki Fransız karşıtı protestolar, Fransa'nın bölgede çökmekte olan hegemonyasının kanıtıdır.
Elit nüfusu Fransız sömürgecilerinin nüfuzunun kalesi olarak kabul edilen bir başka ülke olan Gabon'da ise Fransız karşıtı konuşmalar yasaklandı. Muhalefet gruplarının barışçıl toplantı yapma sözü vermesine rağmen, Gabon'un içişleri bakanı, Fransa ve Gabon'u birbirine bağlayan "işbirliği ve askeri anlaşmaları" öne sürerek, ülkedeki Fransız askeri varlığına karşı 24 Mayıs'ta gösteri yapılmasına izin vermedi.
Nijer: geleceğin sıcak noktası
Aralık 2021'de Burkina Faso ve Nijer'de Fransız askeri varlığına karşı kitlesel protestolar düzenlenmişti. Bir ay sonra, ülkenin bağımsızlıkçı gelişimini savunan ordu, Burkina Faso'da iktidara geldi ve yeni otorite cumhuriyetteki durumu istikrarsızlaştırmaya çalışan bir dizi Fransız medyasına yasak koydu. Nijer'de de benzer eğilimler var: 2021'de başarısız da olsa bir darbe girişimi oldu. 24 Mayıs'ta Nijer yetkilileri, bir Fransız askeri konvoyunun geçişini protesto eden üç göstericinin ölümüyle ilgili soruşturmanın sonuçlarını açıkladı. Nijer vatandaşlarının Fransız ordusunun elinde can verdiği bilinmesine rağmen, soruşturmada herhangi bir suçlu bulunamadı. Nijer hükümeti yaptığı açıklamada, "Olaylar yasalara uygun olarak gerçekleşti" dedi.
Nijer Milletvekili Abdurahman Oumaru, “Eminim ki muhalefet, sivil toplum ve hatta cumhurbaşkanlığı çoğunluğunu destekleyen, yani Cumhurbaşkanı Bazum'un arkasındaki partiler, Bazum'un Fransa'nın savunucusu olduğunu, Fransa tarafından desteklendiğini biliyorlar. (...) Bu soruyu sormak için tartışmamıza gerek yok çünkü ulusal televizyonda kendisi söyledi. Fransa'nın sadık bir hizmetkârı olduğunu kanıtladı" diyor.
Fransız birliklerinin Mali'den çekilmesinden sonra, Nijer şimdilerde Sahel Bölgesi üzerindeki Fransız kontrolü için kilit bir ülke haline geldi. Fransız birliklerinin ana biriminin bulunduğu yer burası. Nijer ayrıca Fransız nükleer endüstrisi için gerekli uranyumun çoğunu üretiyor. Ancak Nijer'de, ülkenin Fransa ile ilişkilerdeki tamamen ikincil rolünden kaynaklı ciddi bir memnuniyetsizlik var. Bu durum, Fransız karşıtı yeni söylemin ağırlık kazanmasının ve gelecekteki bir güç değişikliğinin işaretini veriyor.
Batı yeniden değerlendiriliyor
Son yıllarda Fransa, Afrika'daki nüfuz mücadelesinde bir dizi yenilgiye uğradı. Paris, başta Moskova, Pekin ve Ankara olmak üzere yeni oyuncular tarafından aktif olarak sıkıştırılıyor. Çin, altyapı geliştirme ve ucuz krediler, Rusya ise güvenlik alanında işbirliği sunabiliyor. Türkiye de küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelişiminde, insani yardım programları ile İslami hayır işlerinde ve etkili, ucuz silahlar sağlanmasında öne çıkıyor. Her üç ülke de Afrika ülkelerinin egemenliklerine saygı duyuyor.
Paris'teki bir çaresizlik işareti, kontrolden çıkan hükümetleri silah zoruyla ortadan kaldırma girişimi olarak hizmet edebilir. Bu nedenle, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde militanlar, 2020-2021'de Başkan Faustin-Archange Touadéra'yı devirmeye çalışırken Fransa'ya ve Çad'daki üslere güvendiler. Ancak, Rus askeri danışmanları tarafından desteklenen ülkenin silahlı kuvvetleri militanları yendi. Bir gün önce de Mali'de Fransa'nın darbe girişimini ifşa ettiler. Bir dizi Afrikalı uzman, blogcu ve YouTuber, Fildişi Sahili Başkanı Alassane Ouattara'nın bu girişime katılımı hakkında yazdı. Ouattara "Fransa'nın kuklası" olarak anılıyor ve kendisi de Paris'le işbirliği içinde olduğunu söylüyor.
Malili Pan-Afrikanist Yerewolo Hareketi gibi en ateşli Afrika vatanseverleri, ülkedeki darbe girişimine yanıt olarak Mali'yi CFA frangını bırakmaya ve Mali'deki Fransız büyükelçiliğini kapatmaya çağırıyor.
Fransa'nın yumuşak güç araçlarının ve geleneksel etkisinin artık işe yaramadığının bir başka işareti de, Gossy köyündeki eski Fransız üssünün yakınında yerel sakinlere ait bir toplu mezarın keşfinden sonra, Paris’in kendisini haklı çıkarma çabalarıdır. Paris, Mali ve Rusya'yı provokasyon yapmakla suçlamakta acele etti.
Fransa'nın Afrika'daki stratejisinde büyük bir yeni ayarlamaya hazır olduğunun bir işareti, dışişleri bakanının değişmesidir. 21 Mayıs'ta “Françafrique” siyasetinin temsilcisi Jean-Yves Le Drian'ın yerini Catherine Colonna aldı. İkincisi, daha önce ABD'de çalışmış biridir ve Fransa'nın da Birleşik Krallık Büyükelçisiydi. Yeni bakan, Fransız politikasını Anglo-Sakson ülkeleriyle daha fazla yakınlaşma yönünde yeniden biçimlendirebilir. Afrika'da, muhtemelen Rusya'nın ve diğer Batılı olmayan güçlerin yükselişini önlemek için Paris'i Londra ve Washington'a yaklaştırmaya çalışacaktır. Kısa bir süre önce de ABD Kongresi, Rusya'nın Afrika'daki "zararlı etkisine ve düşmanca faaliyetlerine" karşı koymayı amaçlayan ve Afrika ülkelerini Moskova ile işbirliği yaptıkları için "cezalandırmayı" öneren bir yasa tasarısını onaylamıştı.
Yeni zorluklar, yeni araçlar
Açıkçası, Batılı ülkelerin daha da konsolide olmuş konumu, Rusya ve Afrika'daki diğer Batılı olmayan oyuncular için bir meydan okumadır. Çatışma, tamamen yeni olanlar da dâhil olmak üzere tüm olası yönlerde ortaya çıkacaktır. Böylece ABD, Fransa ve ECOWAS ülkelerinin yaptırımları altındaki Mali'de Batılı finansal hizmet sistemleri Wave ve Orange yayılıyor. Mali'de ve bir dizi Afrika ülkesinde, sayısız Batı kısıtlamasını aşmanın bir yolu olarak kripto para birimlerine talep var. Orta Afrika Cumhuriyeti, bitcoin'i yasallaştırıp 24 Mayıs'ta duyurduğu kendi kripto para birimi Sango platformunu oluşturarak bu yolu takip etmede en başarılı ülke oldu.
Afrika'daki birçok ülke dijital varlıklara geçiyor. Nisan ayında Kamerun, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Kongo Cumhuriyeti gibi birkaç Afrika ülkesi, gelecekteki ulusal ekonomik ilerlemeyi yönlendirmek için TON blok zincirini bir kripto para birimi ve blok zinciri olarak benimseme planlarını açıkladı. Kendi kripto paralarının kullanımı hem Rusların hem de Afrikalıların karşı karşıya olduğu yaptırımları atlatmanın bir yolu olduğundan, Rusya'nın Afrika kıtasındaki bu süreçlere dahil olması ilginç olurdu. ABD, doları ve dolar işlemlerini kontrol ediyor, Fransa CFA frangını kontrol ediyor, ancak her ikisi de kripto para birimine dönüştürüldüğünde, işlemlerin kontrolünü kaybediyorlar.
Kaynak: https://katehon.com/ru/article/afrika-upadok-francuzskogo-vliyaniya-i-poiski-suvereniteta
Çeviri: Medya Şafak