İmam Hamenei kitap okunmasını niçin sürekli vurguluyor?

İmam Hamenei kitap okunmasını niçin sürekli vurguluyor?
İmam Hamenei son 12 ayda gerçekleştirdiği farklı toplantılarda yedi kez kitap okumayı tavsiye etti. Bu süre zarfında iki kitabı, onlar hakkında tuttuğu notları ile birlikte kamuoyuna tanıttı. Konuşmalarında bazı okunması gerekli kitaplardan söz etti. Yani, her beş haftada bir, İmam Hamanei bir şekilde toplumu kitap okumaya davet etmiş.

 

 

Fars Haber Ajansı’nın haberine göre Kumeyl Huceste, İmam Hamenei’nin kitap okumaya verdiği önem bağlamında şunları yazdı:

 

İmam Hamenei son 12 ayda gerçekleştirdiği farklı toplantılarda yedi kez kitap okumayı tavsiye etti. Bu süre zarfında iki kitabı, onlar hakkında tuttuğu notları ile birlikte kamuoyuna tanıttı. Konuşmalarında bazı okunması gerekli kitaplardan söz etti. Yani, her beş haftada bir, İmam Hamanei bir şekilde toplumu kitap okumaya davet etmiş. Peki Rehber için bu konu niçin böylesi bir önem arz ediyor?

 

Bunun cevabını Şehid Mutahhari’de buldum. O şöyle diyor: "Ben birçok insanın aksine, bu dine duyduğum tüm bağlılık ve imana rağmen, İslami konularda ortaya çıkan şüphelerden hiç rahatsız olmuyorum. Hatta içten içe çok mutluyum da! Çünkü bu mukaddes dinin, saldırıya uğradığı her cephede, daha büyük bir ihtişam ve izzet kazandığına inanıyorum. Zira şüphe, araştırmanın merdivenidir. Hakikatin özelliği, şüphenin onu daha da aşikâr kılmasıdır."

 

Gerçekten de böyledir. Devrim ve İslam’ın hayatı bilinç eksenlidir. İlim ve bilinç, Devrim’in hakikatini insanlara açık hale getirir. Bilgi Devrim’in temelidir ve bu nedenledir ki Devrim önderleri her zaman kitapların ve okumanın tebliğcisi olagelmişlerdir.

 

Saniyen, İslam Devrimi zaten teori ve bilgiye dayanır. İran İslam Devrimi’nin bahsi geçtiğinde de, 70’li yıllarda bu alanda isimleri herkesin dilinde olan Şehid Mutahhari, Şehid Beheşti, Ayetullah Tabatabai, Ayetullah Talegani, Ayetullah Hamanei vs. ve en önde de bu silsilenin başı İmam Humeyni akla gelir. Bunların değer ve önemi dünyadaki birçok hareket, devrim ve hatta İran karşı devrimindeki isimlerle kıyaslanabilir.

 

Bu nedenledir ki Önderlik, öğrencilerle yaptığı toplantılarda Devrim’in yeni kuşağının "sağlam bir düşünce temeline ihtiyaç duyduklarını" vurgulamaktadır: “Bu onların kesin ihtiyacıdır; eğer bir gencin, özellikle de genç öğrencilerin bilgi temeli sağlam olursa, kalbi kuvvetlenir, adımı sabit, hareketi devamlı olur ve yorgunluk duymaz. Kalpteki itminanı imanını artırır, imanın kendisi sekine ve kalp huzuru getirir.” “O, imanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine sekine (huzur ve itminan) indirendir." (Fetih, 4)

 

İşte biz bilgiye ve akla bu derece değer veren böyle bir devrime bağlıyız!

 

Çeviri: Medya Şafak