Esasında “Allahu Ekber” derken de O’nun neyden daha büyük olduğunu söylemiş oluyoruz? Dağlardan mı, yoksa galaksilerden mi daha büyük? Hayır, bunların hiçbiri kastedilmiyor. O, sizin tasavvurunuza gelen şeylerden daha büyük ve yücedir... Aksi takdirde, O’nun dağdan daha büyük olduğunu söylemek gülünç olurdu doğrusu. Bu ifadelerde hep tenzih vardır.
Chris Harmer’ın bana 2013’te dediğine göre “Dünyadaki en sessiz denizaltı kumlu bir deniz tabanında yatan denizaltıdır. İranlılar bu denizaltıları işte böyle kullanacaklar: Limandan çıkar, Fars Körfezi’nin sığ dibine çökert, kumlu yüzeyde oturup hedefin gelmesini bekle.”
Washington şimdi, jeopolitik hasımlarına karşı gerçekleştirdiği akıldışı eylemlerin sonuçlarıyla baş etmek durumunda. İran’ı SWIFT sisteminden çıkarma kararı ve Rusya ve Venezuela’ya karşı devam ettirilen iktisadi savaş, Çin Halk Cumhuriyeti’ni kendi finans sistemine yönelik olası doğrudan saldırıların üstesinden gelmek için alternatif bir ekonomi sistemi kurmaya itti.
Washington'un Lübnan Hizbullahı komutanı Ali Musa Dakduk’u Amerika'ya götürmek yönündeki arzusunu dile getirdiğinde Hizbullah ABD yönetimine -Irak liderleri aracılığıyla- bir mesaj göndermiş; Dakduk’u Irak dışına çıkarmanın, başta Irak olmak üzere Ortadoğu’daki her ABD’li asker ve subayın rehine olarak alınabileceği anlamına geldiğini belirtmişti.
Suriye Ordusu ve müttefikleri iyi düşünülmüş adımlarla Deyrizor yönünde ilerlemeye devam ediyor. Aynı zamanda, Deyrizor’u “Koalisyon Güçleri”nin hava operasyonları bölgesi içinde değerlendirme yönünde ABD’nin güçlü bir isteği var. Bu durum, Deyrizor’da Amerikalıların “birşeyler yapma” ihtimallerini artırıyor.
"Kendi adına Washington, İran’ı izole edip zayıflatmak için Suriye’yi istikrarsızlaştırmaya, gerek Ortadoğu’da gerekse Basra Körfezi’nde ABD hegemonyasını güçlendirmeye çalışıyor. Ancak bu tür komplolar ABD’yi, Rusya ve Çin’le çok daha tehlikeli bir çatışmaya sürüklüyor."
"Bu yüzden birçok uzman Ortadoğu’da ABD-İran savaşının ilk aşamasının başladığına inanmaktadır. Savaşın ikinci aşaması, pimini Selefilerin ve tekfircilerin çekeceği ve 14 Mart Hareketi’nin siyasî himayesinde Lübnan’da zoraki bir etnik ve mezhep savaşı çıkarmak olacaktır."