Tahran, Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarını İsrail ile daha uzun süreli bir çatışmanın başlangıcı olarak görüyor. Esasen Devrim Muhafızları Ordusu’nun bu uzun savaş etrafında inşa ettiği doktrin İsrail'e uzun bir süre boyunca yavaş yavaş kan kaybettirmeyi amaçlıyor. Devrim Muhafızları’nın üst düzey komutanlarının da belirttiği gibi, ‘Filistin operasyonu Direniş Ekseni'nin İsrail'i yok etme hareketinin başlangıcıdır.'
Bugünlerde küresel bir direniş ordusunun kuruluşu yönünde bir harekete tanık olmaktayız. Bu orduya Küba, Venezüella, Latin Amerika ve Afrika’dan gayrimüslimler ve Arap olmayanlar da katılmalıdır. İmam Humeyni de Kudüs’ün kurtuluşu için bir ‘ezilenler partisinin’ (hizb-i mustezafân) kurulmasını istemişti.
HSG, Ortadoğu’daki en büyük askeri ve sivil örgütlerden biri olarak düşünülebilir. Bu oluşum, Irak’taki en olası ve arzulanabilir siyasi güç merkezidir. HSG çok sayıda Sünni, Şii, Hıristiyan, Yezidi, Türkmen ve Kürt silahlı oluşumunu birleştirmekte, bu sebeple de iç anlaşmazlıklarına rağmen askeri ve siyasi meseleler için bir platform ve içeriden ya da dışarıdan gelen radikal selefi İslam tehdidine karşı güvence teşkil etmektedir.
Fatımiyun, 2013 yılında bir grup olarak varlığını ilan etti. Bu örgüt, başlangıçta Suriye’de Lübnan Hizbullahı ve Iraklıların oluşturduğu Seyyidu’ş-Şuheda Tugayı ile birlikte faaliyet gösteriyordu. Daha sonra aşamalı olarak önce tugaya ardından da tümene dönüştü. Şu an bu güçlerin sayısı 20 bine ulaşmış bulunuyor.
Bu yapı 42 gruptan oluşup yaklaşık 140 bin savaşçıya sahiptir ve bunların 60 bini hâlihazırda fiilen IŞİD ile savaşmakla meşguldür. Teşkilat yapısı genel olarak iki kısma ayrılabilir: Bedir Ordusu, Asaibu Ehli Hak ve Hizbullah Tugaylarının oluşturduğu ana bünye ve çoğu Ayetullah Sistani’nin fetvasından sonra ortaya çıkan diğer küçük gruplar.