"Suudi Arabistan Durağında İslamî Uyanış Dalgası"

"Suudi Arabistan Durağında İslamî Uyanış Dalgası"
""Öte yandan El Zahran’daki Amerikan petrol şirketi ARAMCO’nun çalışanlarının %40’ını Şiiler oluşturuyor. El Şarkiye’deki gelişmelerin etkisiyle bu işçilerin iş bırakması da mümkün görünüyor. Bütün bunları, Arabistan’da İslamî uyanış hareketinin başlaması bağlamında, Amerika ve müttefiki Avrupa ülkelerinin kaygılarının nedeni olarak görebiliriz."
Suudi Arabistan Durağında İslamî Uyanış Dalgası

 

Saman Fikri

 

Basirat.ir

 

Geçtiğimiz hafta başında Suudi güvenlik güçlerinin, seçkin Şii âlimi Şeyh Nemr Bâkır El Nemr’e düzenlediği insanlık dışı saldırı, El Şarkiye eyaleti halkının Âl-i Suud’a yönelik öfke ateşini alevlendirdi. Bu saldırıda Şeyh El Nemr yaralandı ve tutuklandı. El Katif, El Ahsa, El Zahran, El Asir ve Necran gibi birçok şehirde halk gösteriler düzenleyerek Şeyh El Nemr’in tutuklanmasını protesto etti.  Gösteriler sırasında El Şarkiyeli yirmiden fazla sivil, Suudi güvenlik güçleri tarafından ya yaralandı ya da şehid edildi. Dünya medyasında ve İran basınında geniş yer bulan bu gelişmeler, son on altı ayda Suriye’de kelimenin tam manasıyla yıkıcı bir rol üstlenen teröristlere gönderilen ileri teknoloji silahların ve mali yardımların güzergâhı haline gelen Suudi Arabistan’ın şimdi kendi halkının öfkesiyle karşı karşıya kaldığını göstermektedir.

El Şarkiye bölgesinde olayların tırmanmasıyla eş zamanlı olarak CIA Başkanı David Petraeus, Suudi makamlarla görüşmek üzere acilen Riyad’a hareket etti. Cidde’de Kral Abdullah ile görüşen Petraeus, ülke yetkililerini protestoculara nasıl davranmaları gerektikleri konusunda bilgilendirdi. Nitekim kimi diplomatik kaynaklar Şeyh El Nemr’in tutuklanmasına Amerika’nın yeşil ışık yaktığını dile getirmişlerdi. Fakat mevcut durum Amerika’nın gelişmelerden kaygı duyduğunu gösteriyor. Nitekim medyada ve siyasî uzmanların yazılarında, bölgesel İslamî uyanış bağlamında Beyaz Saray’ın Arabistan’daki gelişmelerden kaygı duyduğu, Petraeus’un Arabistan’a bu nedenle gittiği yorumları göze çarpıyor. Bir süre önce görüşleri Beyaz Saray’dakiler için hâlâ yön belirleyici olan Amerikalı eski siyasetçi Henry Kissinger, Bahreyn halkının inkılâbının devam ettiğine dikkat çekmiş ve bu inkılâbın Suudi Arabistan’a sirayet edebileceği noktasında Batı’yı uyarmıştı.

Gerçekten de Amerika’yı kaygılandıran nedir?

Amerika’yı Arabistan’daki çıkarları kaygılandırıyor. Amerika, Tunus ve Mısır devrimlerinin kaderinin tekrarlanmasından ve ekonomik alanda kendisine yeni bir ortak çıkmasından korkuyor. Çünkü Arabistan petrol yataklarının %80’i El Şarkiye’de bulunuyor. Bu bölgedeki çatışmaların yayılması, Arabistan petrolünün Amerika’ya ve müttefiki Avrupa ülkelerine ihracının durmasıyla sonuçlanabilir. Bütün bu gelişmeler, Amerika’nın İran’a petrol ambargosu uygulamayı ve bu ambargodan kaynaklanacak boşluğu doldurmak amacıyla Arabistan’a göz diktiği döneme rastlıyor. Amerika, Arabistan’ın petrol üretimini günde 10 milyon varile çıkarması için özel hesaplar yapıyor. Öte yandan El Zahran’daki Amerikan petrol şirketi ARAMCO’nun çalışanlarının  %40’ını Şiiler oluşturuyor. El Şarkiye’deki gelişmelerin etkisiyle bu işçilerin iş bırakması da mümkün görünüyor. Bütün bunları, Arabistan’da İslamî uyanış hareketinin başlaması bağlamında, Amerika ve müttefiki Avrupa ülkelerinin, bölgedeki krizin tırmanmasından duydukları kaygının nedenleri olarak görebiliriz. Bu kaygılar, CIA Başkanı’nın Arabistan’a gitmesiyle ve Suudi-Amerikan güvenlik birimleri arasındaki müzakerelerin artmasıyla sonuçlanmıştır. Arabistan’daki baskıcı ve sansürcü rejimin yanı sıra ne yazık ki Arap ve Batı medyası da El Şarkiye halkına uygulanan zulmü görmezden geliyor. Bu durum, Batı’nın bölgedeki halk devrimleri noktasında ikircikli bir tutum sergilediğini açıkça gösteriyor.

Şeyh El Nemr’in tutuklanması Âl-i Suud’un insanlık dışı tavrını gözler önüne sererken, Doğu Arabistan halkının haklarını elde etme noktasındaki kararlı tutumu, önümüzdeki günlerde gösterilerin Doğu bölgesinden Arabistan’ın diğer bölgelerine yayılacağını kesinkes gösteriyor. Nitekim Şeyh El Nemr, kardeşinin aktardığına göre, tutuklanmadan birkaç gün önce tutuklanmasının veya şehid edilmesinin Arabistan’da büyük bir halk hareketine vesile olacağına inandığını dile getirmişti. 27 milyonluk Suudi Arabistan nüfusunun %15’ini oluşturan Şiiler yıllardır Âl-i Suud’un zulmü altında yaşıyor. Suudi Arabistan’da Şiiler, her vatandaşın sahip olması gereken ibadet özgürlüğü, devlet memurluğu ve silahlı kuvvetlerde çalışma gibi birincil haklardan yoksun bırakıldılar. Âl-i Suud rejimi Şii gençlerin Suudi üniversitelerine girişini dahi engellemektedir. Hiç kuşkusuz bütün bu zulümler geniş halk kitlelerinin ayaklanmasına neden olmuştur. Halk gösterilerinin güç kullanılarak bastırılmaya çalışılması durumunda bu ateş Âl-i Suud Sarayı’na sıçrayacaktır.

medyaşafak