Emekli Fransız subayı yazdı: Ukrayna gibi mafyatik ve yozlaşmış bir devlet için ölmeye hazır mıyız?

Emekli Fransız subayı yazdı: Ukrayna gibi mafyatik ve yozlaşmış bir devlet için ölmeye hazır mıyız?
Rusların çıkmaza girdiklerine inanmak yanıltıcıdır, çünkü Moskova, Donbass'ın Rusça konuşan nüfusu arasındaki yan kayıpları sınırlamak istiyor. Amerikalılar “halı bombardımanları” yapıp sonra da hayatta kalanları sayarken, Ruslar yavaş yavaş ilerleyerek sivil kayıpları sınırlandırıyorlar. Ama her gün de ilerliyorlar.

 

Ukrayna gibi mafyatik ve yozlaşmış bir devlet için ölmeye hazır mıyız?

 

 

Jacques Guillemain

 

 

Ateş yükseldikçe sormaya değer tek soru bu. Bazı savaş çığırtkanları, Japonlara nükleer savaş hakkında ne düşündüklerini sormalı...

 

Putin'i izlediğini sanan palavracılar ne dediklerini bilmiyorlar. Liz Truss ve Macron ateşle oynamak yerine sussalar çok daha iyi olur.

 

İşte Putin'in Şubat 2022'de Macron ile yaptığı görüşmeden sonra söyledikleri. Avrupalıların bunlar üzerinde düşünmesi iyi olur, çünkü boş sözler değiller:

 

“Tabii ki kolektif NATO’nun ve Rusya'nın örgütlenme potansiyelleri kıyaslanamaz. Bunu anlıyoruz, ancak Rusya'nın önde gelen nükleer güçlerden biri olduğunu ve bazı bileşenlerin modernliği açısından diğerlerinin önünde yer aldığını da hatırlamalıyız. Bu çatışmanın kazananı olmayacak ve kendinizi isteğiniz dışında buna çekilmiş olarak bulacaksınız. NATO anlaşmasının beşinci maddesini uygularken gözünüzü kırpmaya bile vaktiniz olmayacak.”

 

Macron'un küstahlığı bizi savaşa sürükleyecek. NATO ile Rusya arasındaki durum gitgide daha da gerilirken, yürüttüğü politikadan daha tutarsız ve aptalcasını bulmak zor. Putin yenilgiyi asla kabul etmeyecektir.

 

Olgunlaşmamış Başkanımız bir gün kalkıyor, Rusya'yı küçük düşürmemeye ve diyalogu sürdürmeye çağırıyor. Ertesi gün, "Rusya karşısında hiçbir zayıflık, uzlaşma ruhu olmaması" çağrısında bulunuyor.

 

AB başkanı olarak Putin'le sorumsuz bir ikili oyun oynadı ve bu da 28 Mart'ta Moskova'yla ipi koparmasına yol açtı. Çünkü Macron, Putin'i müzakereye davet ederken, Donbass'taki Rus askerlerini ve sivilleri körü körüne öldüren Ukraynalılara Sezar topları verdi. Bu, “aynı zamanda”nın doruk noktasıdır! Kişi savaşa katıldığında, ikiyüzlü bir şekilde arabulucu rolü oynayamaz.

 

Macron, "Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne bağlılığını" göstererek, Fransa'nın Berlin, Moskova ve Kiev ile Minsk Anlaşması'nın imzacıları arasında yer aldığını ve bu nedenle Paris'in, Lugansk ve Donetsk cumhuriyetlerinin özerklik başvurusu karşısında sorumlu olduğunu unutuyor.

 

Batılıların Rusya ile topyekûn savaş riskini büyük ölçüde hafife aldıkları ve [patlayıcı] nitrogliserin şişeleriyle bilinçsizce hokkabazlık yaptıkları açıktır. Bu şaşırtıcı bir vuzuh eksikliğidir. Avrupalıların aralıksız kavgacı açıklamaları Rus ayısını en sonunda çileden çıkaracak ve tepkinin şiddeti, en kötü hipotezleri bile geride bırakacak. Moskova, kuvvetlerinin sadece %20'sini kullandı ve Kiev'den farklı olarak genel seferberlik ilan etmedi.

 

NATO zamana oynamak istiyor, ancak bu, Putin ile işe yaramayacak.

 

Rus ordusunun zayıfladığına, asker ve mühimmatının tükenmeye başladığına inanmak bir yanılsamadır. Rusların çıkmaza girdiklerine inanmak yanıltıcıdır, çünkü Moskova, Donbass'ın Rusça konuşan nüfusu arasındaki yan kayıpları sınırlamak istiyor. Amerikalılar “halı bombardımanları” yapıp sonra da hayatta kalanları sayarken, Ruslar yavaş yavaş ilerleyerek sivil kayıpları sınırlandırıyorlar. Ama her gün de ilerliyorlar.

 

NATO tüm savaşlarını kaybetti ve İttifak'a boyun eğmesi tavsiye edilir.

 

Ciddi bir savaş yürütecek orduları olmamasına rağmen, tehlikeli olduğu kadar aptalca bir şekilde aşırı teklif vererek Washington'un yardımcıları rolünü oynamaktan ve ateşi körüklemekten zevk alan Avrupalıların askeri retoriği, sonunda Avrupa'yı alevler içinde bırakacaktır.

 

Bu savaşın bizim olmadığını, Ukrayna'nın NATO ve AB'ye dahil olmadığını unutmayın. Batı bu savaş çılgınlığında ısrar ederse kendini yok edecek.

 

Ukrayna'nın Minsk Anlaşması'nı uygulamayı reddeden, Rusça konuşan nüfusa zulmeden ve Panama Belgelerinin de gösterdiği gibi başkanının sadece Washington'a direksiyon kırdığı yozlaşmış bir mafya ülkesi olduğunu unutmayın.

 

Kiev'in ve Washington'un çıkarlarının bizimkilerle aynı olmadığını hatırlayalım ve bu intihara meyilli alelacele koşuşturmaya son verelim.

 

Varşova Paktı'nın dağılmasından bu yana, Rusların artık düşmanımız olmadığını da unutmayın.

 

General de Gaulle'ün büyük idealinin Atlantik'ten Urallara kadar uzayan geniş bir barış Avrupası inşa etmek olduğunu ve kesinlikle Rusya'ya savaş açmak olmadığını hatırlayın!

 

Fransız halkı, sağduyu savaştan kaçınmak için Putin'i dinlemeyi emrederken, Biden'a tamamen boyun eğmiş bir Macron'un hatası yüzünden zor aylar ve yıllar yaşayacak! Üstelik Ukrayna'nın tarafsızlığı anlaşmanın bir parçasıydı.

 

Ancak Amerikalılar Ukrayna'yı her zaman NATO'nun Rusya sınırlarındaki ileri piyonu yapmak istediler.

 

1962'de Washington, Kruşçev'den füzelerini Küba'dan çekmesini istemişti. Ancak 60 yıl sonra, Putin'in ülkesinin güvenliğini garanti altına almak için yaptığı aynı meşru talebini dinlemeyi reddeden Biden oldu.

 

Bu kibir, Avrupa'yı yıkıcı bir savaşa sürükleyecek ve kazanacak olanın Batı olmayacağına eminim. Avrupa, toplu intiharını Washington'a boyun eğmek için ve yalnızca Amerikan çıkarları adına mı istiyor? Hem Biden'ın bu inatçılığının sebebini bilmek de ilginç olurdu. Ukrayna'da saklaması gereken bir şey mi var yoksa?

 

Novorossia'yı yeniden inşa etmek isteyen Putin emperyalizmini kınıyoruz, peki ama 1945'ten beri tüm dünyayı savaşlara boğan Washington emperyalizmi değil mi?

 

1990'da, Almanya'nın yeniden birleşmesi karşılığında Gorbaçov'a barış vaat etmesine rağmen Soğuk Savaş'ın sona ermesini reddeden Amerikan emperyalizmi değil miydi?

 

NATO'nun 1990'da 16 üyeliyken 2022'de 30'a ve yakında 32 üyeye dek sonsuz genişlemesi için baskı yapan Amerikan emperyalizmi değil mi?

 

Çin'in 1949'da ayrılan isyancı Tayvan eyaletini geri almasını engellemek isteyen Amerikan emperyalizmi değil mi?

 

1945'ten beri uluslararası düzen Amerikan düzeni olmuştur. Sadece çok uzun sürdü.

 

Putin ülkesini NATO tehditlerinden korumak için savaşırken, Washington Rusya'yı yıpratma ve Ukrayna ile ABD lehine zayıf bir konumda müzakere masasına getirme umuduyla Ukrayna'yı destekliyor.

 

Ama bu çok tehlikeli bir yanlış hesaplamadır. Putin'in nükleer enerji konusunda blöf yaptığına ve en başa dönerek binlerce askeri bir hiç uğruna feda etmeyi kabul edeceğine inanmak için çok saf olmak gerekir.

 

Ayrıca Donbass halkını terk ederse hepsinin soykırım kurbanı olacağını ve Zelensky'nin misillemelerine maruz kalacağını da biliyor.

 

Putin'e hiçbir şey vermemek için bir mafya rejimini kurtarmak isteyen Batılı inatçılığı, Rusların iradesine karşı kıtayı ateşe verecek olan Avrupalıların akıllarını yitirmesine neden oluyor.

 

Bir generalin Rus birliklerine atılan dört Tomahawk'ın Putin'i aklı başına getirmeye yeteceğini söylediğini duyduğumda, bu yıldızlı dehanın Kremlin'in efendisinin emrine verilen cephanelik hakkında en ufak bir fikri olup olmadığını merak ettim. Sanki onlar boş boş oturacaklarmış gibi konuşuyor!

 

Fransa, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana işgücünü ikiye ve savunma bütçesini üçe böldü. Putin ise tüm ordusunu 20 yılda yeniden inşa etti ve Pentagon'u aptallaştıracak bir dizi silaha sahip.

 

Radarlarca tespit edilemeyen basit bir Poseidon sualtı dronu, olası en ufak bir önlem olmaksızın devasa bir tsunamiye neden olabilir. 100 megaton nükleer yük kapasitesine sahip, 24 metre uzunluğundaki bir cihazdan bahsediyoruz.

 

Rus ordusunda hâlihazırda faaliyette olan hipersonik füzelere gelince, Batı bu sahada hâlâ başarısız testler aşamasında.

 

Bilgi için, Rusya Savunma Bakanlığı'nın Ukrayna'daki maddi kayıplarına ilişkin yaptığı son değerlendirme şöyle:

 

“Özel askeri operasyonun başlamasından bu yana toplam 268 uçak, 148 helikopter, 1.803 insansız hava aracı, 369 karadan havaya füze sistemi, 4.382 tank ve diğer zırhlı muharebe aracı, 819 çok amaçlı roketatar savaş aracı, 3.339 sahra top ve havan topu ve 5.034 adet özel askeri araç imha edildi.”

 

Fransa, sadece 5.000 askeriyle girdiği Sahel’de zaten tükenmiş bir iskelet ordusuyla ne yapacak?

 

Ciddi olun. Yeterli muharebe birliğimiz veya mühimmatımız yok, ekipmanımızın üçte biri de yedek parça eksikliğinden kullanılamaz durumda.

 

Putin ordusunu yeniden inşa etmek için 20 yıl harcadı. Eğer politikacılar bir ordusu olmadan Fransa ve Avrupa'nın hiçbir şey olmadığını nihayet anlarlarsa, bizim de buna ihtiyacımız olacak.

 

Bu arada, halkının çıkarlarını Zelensky'nin çıkarlarının önüne koyan Viktor Orban'ın bilge örneğini izleyemeyen Macron, bugün bize kan ve gözyaşı vaat ediyor.

 

Macron, 2017'deki beş yıllık görev süresinin ilk gününden Ukrayna ihtilafını intihara sürükleyen yönetimine kadar her şeyi berbat etmişken “özgürlüklerimizin ve değerlerimizin bedelini bize ödetmek” istiyor.

 

Bütün bunlardan çıkan sonuç, haklarından emin olan ve halkının %90 oranında desteklediği Putin'in asla geri adım atmayacağıdır. Dolayısıyla Biden ve kavgacı şahinler ısrar ederse bu bir savaş olur.

 

İlk başta Putin'in son nesil silahlarıyla sürdüreceği konvansiyonel bir savaş ve sonra belki de nükleer savaş… Batı hezeyan içinde Ukrayna gibi mafyatik ve yozlaşmış bir devlet için ölmeye hazır olduğunu söylemeye devam ederse...

 

Macron ve Putin ikilisinin en çılgınının inandığımız kişi olmadığı açık.

 

Ya Batı, Amerikalıların yirmi yıl boyunca Putin'i dinlemeyi reddetmesinin bir sonucu olarak Ukrayna'nın parçalanmasına boyun eğecek ya da olası bir nükleer tırmanışla birlikte NATO-Rusya savaşı gerçekleşecek.

 

Ruslar buna hazır, Batılılar kendileriyle övünüyorlar ama sadece satın alma güçlerini düşünüyorlar. Ve Putin de bunu çok iyi biliyor.

 

 

Kaynak: https://ripostelaique.com/sommes-nous-prets-a-mourir-pour-un-etat-mafieux-et-corrompu-comme-lukraine.html

 

 

Çeviri: Medya Şafak