“Argo, 3. Dünya Savaşı’na Kapı Açmak İçin Tasarlandı”

“Argo, 3. Dünya Savaşı’na Kapı Açmak İçin Tasarlandı”
Argo, bir propaganda filmi. Nazi yönetmen Leni Riefenstahl’ın filmleri gibi, iyi yapılmış. Riefenstahl’ın filmleri gibi, katil bir suç örgütünü övüyor. Ve Riefenstahl’ın filmleri gibi, nihai amacı nefret yaratmak ve izleyicilerini kitle katliamcılarına çevirmek.

Dr. Kevin Barrett
 

Press TV
 

Riefenstahl Nazi partisini övüyordu; Argo da CIA'i övüyor. Riefenstahl, Nazi savaş kışkırtıcılığını ve Yahudi nefretini güzel gösteriyordu; Argo da Siyonistlerin teşvik ettiği İslamofobi ve İranofobiyi doğal ve kaçınılmaz ve arzu edilir göstermeye çalışıyor.


Riefenstahl'ın filmleri, 70 milyon kişiyi öldüren 2. Dünya Savaşı'na giden kapıyı açtı. 

Argo, İran savaşına ve yüz milyonlarca,  hatta belki de milyarlarca kişiyi öldürebilecek 3. Dünya Savaşı'na kapı açmak için tasarlandı.

Argo'nun yapımcılarının hak ettiği tek ödül, insanlığa karşı suçtan hüküm giymektir. Bunun yerine, Hollywood'un Siyonist mafyası onlara yılın en iyi filmi ödülünü verdi. Akademinin üyeleri de Ben Affleck'in yanında savaş suçları davasından duruşma listesine eklenmelidir.   

Fakat Affleck ve Hollywood çetesi sadece savaş suçlusu değildir. Onlar aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri'ne ihanetten de suçludur.

Hollywood, görüldüğü gibi, gerçekten de %100 Yahudi yerleşim bölgesidir. Birkaç saygın istisna dışında, Hollywood'un sahibi olan ve onu yöneten ve ne tür filmlerin dünyaya hâkim olacağını belirleyen Yahudi milyarderler, İsrail'in İşgal Altındaki Filistin'deki soykırımının bağnaz destekçileridir. Onların filmleri “düşman propagandası” olarak görülmelidir – yalnızca Filistinliler ve onların destekçileri tarafından değil, Amerikan halkı tarafından da.  

Neden? Çünkü İran'a karşı savaş - Zbigniew Brzezinski, Chuck Hagel ve tüm gerçek Amerikan stratejistlerinin çatılardan bağırdığı gibi - bir İsrail planıdır, Amerikan planı değil.

İsrailliler Amerika'yı kendi düşmanlarına karşı savaşlara sürüklemek istiyor. Ve İran, İsrail'in bir numaralı düşmanıdır. 

İsrail'in İran'a olan gerçek sorunu, şu var olmayan nükleer silahlar değildir. (Hem CIA hem de Mossad bize İran'ın nükleer silah yapmadıklarının güvencesini verdi.) İsrail'in sorunu, İran hükümetinin Filistin direnişine çetin bir ideolojik ve maddi destek vermesidir. 

Bu neden Amerika'nın sorunu? 

Çünkü Amerika güçlü, hain bir İsrailli bir beşinci kol tarafından yönetiliyor. Yahudi, Siyonist yanlısı komedyen Bill Maher'in yakın zamanda kabul ettiği gibi, “Hükümetimizi İsrailliler kontrol ediyor.” 



Argo, İsrail işgali altındaki Hollywood'dan gelen bir düşman propagandası. Amerikalıların İranlıları düşman olarak görecek şekilde beynini yıkamak için yapılan ustaca bir saldırı. Argo, Amerikan bilincini İranlıların CIA tarafından yerleştirilmiş baş işkenceci Şah'ı devirdiği ve kötü yönetimle geçen on yılların ardından adalet aradığı 1979'ye geri götürmek istiyor. Bugün Amerika ve İran'ın iyi ilişkilere sahip olması gerektiği – ve İsrail ABD dış politikasını yönetiyor olmasa iyi ilişkilerinin olacağı – gerçeğini gizlemeye çalışıyor. 

Argo'yu kısa süre önce iki hafta geçirdiğim İran'a giderken uçakta izledim. Film, İranlıları Amerikan kanını arzulayan, çatık kaşlı, sakallı fanatikler olarak betimliyor. Tahran'a vardığım zaman, İranlıların dost yanlısı, cana yakın, güler yüzlü, cömert ve kesinlikle Amerikalıları seven insanlar olduğunu görünce şaşırdım – aslında evet, pek de şaşırmadım. (Onlar, Amerikan halkı ile İsrail'in hâkim olduğu Amerikan hükümetinin politikaları arasında ayrım yapmakta zorlanmıyorlar.) 

On dört gün boyunca nezaketleri, konukseverlikleri ve cömertliklerine rehin olduktan sonra söyleyebileceğim tek şey, pek yakında beni yine kaçırmalarını umuyor olduğum.

Amerikalıların çoğunun, ne yazık ki, İran'ı ziyaret etme olanağı bulunmuyor.
Eğer Bay Ortalama Amerikalı'yı bir Tahran uçağına koyup uçuş filmi olarak Argo'yu gösterseniz, muhtemelen panik atak geçirip acil çıkış kapısını açmak için tekmelemeye ve uçaktan kaçmaya çalışır. Bu elbette, tam olarak, Hollywod Siyonistlerinin Argo'yla yaratmak istediği tepki.

Belli bakımlardan Argo, hemen hemen bir zombi korku filmi gibi; burada Amerikalılar başkahraman, İranlılar ise etobur canavar zombiler. Argo'da, küçük Amerikalılar grubu Tahran'ın muhteşem Büyük Çarşı'sını ziyaret edip onların etini yiyip kanını içmek isteyen habis İranlılar tarafından çevrelendiği, sıkıştırıldığı ve tehdit edildiği zaman, aklıma gelen şey George Romero'nun korku klasiği, Dawn of the Dead (Ölülerin Şafağı) filmindeki alışveriş merkezindeki zombiler oldu.  

Bu ayın başında Tahran'da bir çarşıyı ziyaret ettiğim zaman harika zaman geçirdim. Sahne canlı ve renkliydi. Satıcılar nazikti ve kendileriyle pazarlık yapmak eğlenceliydi. Belki dolarlarımı yiyip bozuk paralarımı içmek istiyor olabilirlerdi, ama öyle de olsa, bunu makul bir nezaketle yapıyorlardı. Herhangi bir zombi saldırısı yaşamadım.

Argo İran'ı, Amerikalılar için yaşayan bir cehennem olarak betimliyor. Fakat benim ve birlikte ziyaret ettiğimiz diğer Amerikalılar için, daha ziyade bir cennet gibiydi.

Amerikalılar İran'da çok az parayla yaşayabilirler. Siyonist banka gangsterlerinin kur savaşı sayesinde, İran riyalinin dolar karşısındaki değeri düştü. Bir kutu Coca-Cola veya bir çubuk şeker bir nickle [Amerikan bozuk parası] değerinde; bir gurme yemeği birkaç dolara yenilebilir ve her tür İran yapımı ürün kelepir fiyatlarla mevcut. (Yaptırımlar ithal ürünleri yasaklayıcı bir şekilde pahalı kıldığı için İranlılar her türlü ürünü giderek daha iyi yapıyor.) 

Fakat İran'la ilgili en iyi şey, halkı. Bazı Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi yanınıza yaklaşan sahte rehberler ve dolandırıcılar yok. İranlılar, felsefi, siyasi veya dini inançları ne olursa olsun ağırbaşlı ve gerçekten dost yanlısı insanlar.  Sömürgecilerin dayattığı şizofren kölelik/küskünlük kompleksinin üstesinden geldiler. İranlılar Amerikalılar dâhil Batılılarla, eşit insanlar olarak, doğal ve dostane şekilde ilişki kuruyorlar.
Ne zaman Amerikan hükümeti İran'a benzer bir dostluk ve eşitlik temelinde ilişki kuracak? 

Kısa cevap: Amerikalılar Bill Maher'in yolunu izleyip İsrail hâkimiyetini ülkelerinden çıkardığı zaman. 

Bu olduğu zaman, Argo'nun yapımcıları ve Amerikan medya ve eğlence endüstrisinin diğer İsrailli işgalcileri, Paraguay'dan iltica isteyebilir.

Çev: Selim Sezer

medyasafak.com